MEVLANA CELALEDDİN RUMİNİN HAYATI AHLAK FELSEFESİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ VE TASAVVUF EDEBİYATI
GİRİŞ TASAVVUF EDEBİYATI
Tasavvuf, Allahın birliğini ve evrenin oluşunu varlık birliği (vahdet-i vücut) anlayışıyla açıklayan dinî ve felsefî akımdır. Tasavvuf, Allah, evren ve insanı bir bütünde görme, insanın, Allah’la insanın başka insanlarla, insanın kendisiyle olan ilişkilerini bir bütünde arama ve açıklama yolu olarak da tanımlanır. Bu kurama, vahdet-i vücut (tek varlık) adı da verilir. Vahdet, birlik, teklik demektir. Vahdet-i vücut, tek vücut, tek varlık anlamına gelmektedir. Tasavvuf, toplum hayatıyla kaynaşmış, bir duyuş, düşünüş ve davranış sistemi, bir din felsefesi olarak bilinir. Bu felsefe, kutsal kitap Kuranın verdiği bilgiler yanında, yaratılışın ve evrenin sırlarını daha geniş bir düşünce ve sezişle arayan, çözmeye çalışan bir düşünce, araştırma, duygu akımı, gerçeğe varma yoludur. Tasavvuf felsefesine göre evren, tek varlıktır. Bu tek varlık, Allahtır. Buna, vücud-i mutlak (mutlak varlık) da denir. Tasavvuf inanışı, "Allahtan başka varlık yoktur." kuralını temel alır. Bu aynı zamanda hüsn-i mutlaktır (mutlak güzellik). Bu kavrama göre, bütün yaratılmışlar Allahın varlığım tanıtmak içindir. Gerçekte, bir varlık, bir vücut vardır, o da, Allahtır. Evrende var olan her şey, Allahın varlığının bir görüntüsü, tecellîyidir. Bu varlıklar içinde Allaha en yakın görüntü insandır. Mutasavvıflar, her şeyin Allahın bir tecellîsi, bir belirtisi olduğunu anlatmak için çeşitli benzetmeler yapmışlardır. Bunlardan en yaygını, ayna örneğidir. Bu benzetmeye güre Allah, karşılıklı konulmuş yokluk aynasından hakan bir varlık gibidir. Bu karşılıklı aynalar, ortadaki varlığın binlerce görüntüsünü verir. Ortadaki varlık aynaların önünden çekilirse, aynalar boş kalır. Vücud-i mutlak, kendi güzelliğini görmek için bir aynaya yansır gibi, ademe. (hiçlik ve yokluk) yansımıştır. Böylece, yokluğun içinde evren olarak tecellî etmiştir. Bu felsefeye göre, âlemde görünen her şey, varlığın yokluk aynasındaki görüntüsünden başka bir şey değildir. Bu anlayışa göre evren, Allahın bîr görüntüsüdür. Bu evren, kendi kendine var olan değil, Allahın varlığından dolayı tecellî eden bir oluşumdur.
Allah’ın Ol (kûn) emriyle olmuştur. Onun için görünme öncesi, söz (kelâm) vardır. Ol emri verilip tecellî olmadan önce bütün varlıklar gerçekte yok, ama. Allaha göre vardı. Bunlar, Allahın sonsuz bilgisinde bilinmekle idiler. Allah, kendine duyduğu aşkla evreni yaratmıştır. Onun için aşk, Allaha özgü bir niteliktir. Aşk, Allahın sırrı, görünen simgesidir. Onun için Allaha korku veya fayda umarak değil, sevgiyle, aşkla yaklaşılmalıdır. Tasavvuf düşüncesinin en güçlü, en etkili tarafı budur. Bu, özellikle sanat ve edebiyatta çok etkili olmuştur. Varlık, güzellik, iyilik; bunlar, Allahın özellikleridir. Yokluk, çirkinlik, kötülük ise, Allahın özelliğinin bilinmesine yardımcı olan niteliklerdir. Çünkü, yokluk olmazsa varlık, çirkinlik olmazsa güzellik, kötülük olmazsa iyilik bilinmez. İnsanda bu niteliklerin hepsi vardır. İnsan, kendisindeki yokluğu, çirkinliği, kötülüğü yenmeli, kaldırmalıdır. O zaman yalnız varlık, güzellik, iyilik kalacaktır. Bu, Allahın özelliğine varmak, Allahın varlığına katılmaktır. Tasavvuf düşüncesinde mecazî ve gerçek olmak üzere iki tür aşk vardır. Biri geçici olana, yani insanlara duyulan aşk; diğeri sonsuz ve gerçek olana, yani Allaha duyulan aşktır. Çünkü İnsan, Allaha en yakın, seçkin bir varlıktır, însan, beden (ten) ve ruh (öz) denen iki unsurdan oluşmuştur. Beden, ölümlü olan, toprak, hava, ateş, su gibi dört unsurdan meydana gelen ve yok olacak geçici bir varlıktır. Ruh ise ölümsüzdür ve Allahın bütün niteliklerini taşımaktadır. Allahtan gelen insan yine Allaha dönecektir. Ancak bu dönüş, bazı aşamalardan geçmekle olur. Bunun için, gönül bilgisi edinmek, olgunlaşmak ve aydınlanmak gerekir. Bilgi, insanın gönlünde Allahın bir nur (ışık) olarak belirmesidir. Olgunlaşma, insanın geçici varlıklardan kendini sıyırıp, kalıcı tizlere yönelmeyi başarmasıdır. Buna, insanın Allaha varan yol üzerinde ilerlemesi de denir. Bu ilerleme, bir yükseliştir. Az olgunluktan, olgunluğa, en olguna, bir başka deyişle Allaha ulaşma demektir. Yükseliş, iki türlüdür. Birincisi, kendini bütün geçici varlıklardan sıyırmakla, içine kapanmakla, dünyadan el etek çekmekle, kendini derin düşüncelere vermekle olur. İkincisi, bilgi edinmekledir. İnsan için bilgi, doğru yola, Allaha, ölümsüz olana, aydınlanmaya (nura) varmayı sağlayan bir yol göstericidir.
MEVLANA'DAN SEÇME İFADELER
RUH:
* Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil.
Mesnevi IV-155
* Yoksul beden, ruh hareket edinceye kadar hareket etmez: Atlar ileri atılıncaya kadar heybe olduğu yerde durur.
Divan 14355
* Bil ki ruhlar okyanus, bedenler köpüklerdir.
Divan 33178
* Can, doğan kuşuna benzer, ten ona uzaktır. O, beden tuzağına ayağı bağlı, kanadı kırık bir halde düşüp kalmıştır.
Mesnevi V- 2280
* Bedenin yüzüne bakma, o bozulup yok olur. Ruhun yüzüne bak ki o hoş ve sevimlidir!
Divan 1893
* Beden yumurtası içinde harika bir kuşsun sen -yumurtanın içinde kaldığın sürece uçamazsın.
Eğer beden kabuğunu kırarsan kanatlarını çırpacak ve ruhu kazanacaksın.
Divan 33567-68
* Ruh kuşum ne zaman kafesinden bahçeye uçacak?
Divan 33887
* Kafeste mahpus olan kuşun kurtulmak istememesi cahilliktendir.
Mesnevi I-1541
* Gökten, yerden nice sular çektin de vücudun böyle semirdi.
Fakat bu iğretidir. Az az sıkıştırmak gerek. Çünkü elde edilenin bırakılması lazım.
Yalnız, Allah'ın "Adem'e ruhumdan ruh üfürdüm" dediği varlık yok mu? O kalır işte, Sen de ruha bak, başkaları beyhudedir.
Fakat bu beyhude sözünü, cana, ruha nispetle söylüyorum, her şeyi sağlam bir surette yapan sanatkara, Allah'a nispetle değil ha!
Mesnevi VI-3592-3595
* Veliler şu sözü ciddiye almadan söylemediler: Arınmış kişilerin bedenleri tıpkı ruh gibi tamamen lekesizdir.
Onların sözleri, psişeleri, dış görünümleri -hepsi lekesiz mutlak ruh olmuştur.
Mesnevi I-2000-2001
EGO VE AKIL:
* Eğer egonun formunu bilmek istersen ey genç, cehennem ve onun yedi kapısının hakkında oku!
Mesnevi I-779
* Cehennem bu nefstir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.
Yedi denizi içer de yine kocakarıya benzeyen nefsin harareti ve coşkunluğu azalmaz.
Mesnevi I-1375-76
* Kendini gören, kendini beğenen; birisinde bir suç gördü mü ...İçinde cehennemden daha şiddetli bir ateş parlar.
O, bu kibre din gayreti adını takar; kendi kafir nefsini görmez
Mesnevi I-3347-48
* Kötülerin kötülüklerine acıyın. Benliği, kendini görüp beğenmenin etrafında dolaşmayın kendinize gelin.
Allah gayreti pusudan çıkmaya görsün; baş aşağı yerin dibine gidersiniz.
Mesnevi I-3416-17
* Duyusal ego Allah'a karşı kör ve sağırdır.
Mesnevi IV-235
* Hırsız gibi olan ego ve onun işleriyle ilgilenme. Rabbinin işi hariç herşey boştur, boş!
Mesnevi II-1063
* Akıl, iki çeşittir: Birincisi kazanılan akıldır; sen onu mektepteki çocuk gibi
Kitaptan, hocalardan, düşünceden, alışkanlıktan, kavramlardan, ve yeni ilimlerden öğrenirsin.
Aklın başkalarınınkinden daha büyük olur fakat edindiklerinin ağırlığıyla yorulursun.
Diğer akıl, Allah'ın ihsanıdır. Onun kaynağı ruhtadır.
Gönülden bilgi pınarı fışkırdığında onun kaynağı ne bozulur, ne eskir ne de renk değiştirir.
Edinilmiş akıl dışarıdan eve akan bir ırmağa benzer.
Eğer yolu üzerinde bir engel olursa aciz kalır. Kendi içindeki pınarı ara sen!
Mesnevi IV- 1960-68
* Filozof entelektüel kavramlarla bağlıdır saf veli ise akıllarının Aklına tırmanır.
Akılların aklı özdür, senin aklınsa kabuk. Hayvanların mideleri sürekli kabuk ararlar.
Özü arayanlar kabuklardan binlerce kez tiksinmişlerdir; Allah'ın velilerinin gözünde yalnızca öz caizdir.
Aklın derisi yüzlerce deliller verirken Evrensel akıl nasıl olurda kesinlikten uzak bir adım atar?
Mesnevi III-2527-2530
* Akıllar arasındaki zıtlıkların farkında ol!
Biri dünyadan semaya uzanır, Güneş gibidir diğeri Venüs'ten veya kayan yıldızdan daha aşağıdır.
Kandil gibi titrek, sarhoş bir akıl olduğu gibi ateş kıvılcımı gibi bir akıl da vardır...
Cüzi akıl gözden düşmüş akıldır; dünya arzusu insanı asıl hedefinden yoksun bırakır.
Mesnevi V- 459-461 ve 463
FORM VE ANLAM:
* Manaya nispetle suret nedir? Çok zayıf, çok aciz.
Mesnevi I-3330
* Bil ki zahiri suret yok olur, fakat mana âlemi ebedidir, kalır.
Testinin suretiyle ne vakte dek oynayıp duracaksın? Testinin nakşından geç, ırmağa, suya yürü.
Sureti gördün ama manadan gafilsin. Akıllıysan sedeften inci seç, çıkar
Mesnevi II-1020-23
* İnsanlar ikincil / tali sebeplere bakıyorlar ve onların her şeyin kaynağı olduğunu sanıyorlar. Fakat velilere tali sebeplerin bir örtüden başka bir şey olmadığı ilham edildi.
Fihi Ma Fih 68/80
* Bu sebepler, görüşlere perdedir. Çünkü her göz, onun sanatını görmeye layık değildir.
Sebebi yırtacak bir göz gerek ki perdeleri kökünden çekip çıkarsın.
Mesnevi V-1551-52
* Görünen suret, gayb alemindeki surete delalet eder, o da başka bir gayb suretinden vücut bulmuştur.
Böylece bunları, görüşünün miktarınca ta üçüncü, dördüncü, onuncu surete kadar say dur!
Mesnevi IV-2888-89
* Münkirin delili ancak ve ancak şudur: Ben şu görünen yurttan başka bir şey görmüyorum.
Hiç düşünmez ki nerede görünen bir şey varsa o gizli hikmetleri haber vermededir.
Mesnevi IV-2778-79
* O eşsiz, örneksiz Allah cennetten zıddı giderdi. Orada güneş de yoktur zıddı olan zemheri de.
Renklerin asılları renksizliktir.
Mesnevi VI-58-59
* Herkes bir yana yüzünü çevirmiştir fakat azizler yönleri olmayan yöne yüzlerini dönmüşlerdir
Mesnevi V-350
* Biçim mevcudiyete Biçimi olmayandan gelmiştir tıpkı dumanın ateşten gelişi gibi.
Mesnevi VI-3712
* Ruh kıblesi gizli olduğundan dolayı herkes yüzünü farklı bir yöne çevirdi .
Mesnevi V-319
* Biz yokuz. Varlıklarımız, fani suretle gösteren Vücud-u Mutlak olan sensin.
Biz umumiyetle aslanlarız ama bayrak üstüne resmedilmiş aslanlar! Onlar zaman zaman hareketleri, hamleleri rüzgardandır.
Mesnevi I-602-603
* Kesinlik için tali sebeplere bakan suretperesttir. İlk Sebebe bakan kimse Manayı temyiz eden nur olur.
Divan 25048
* Biçimler yakıt mana nur! -yoksa niçin diye soramazdın.
Eğer biçim biçimin hatırına olsaydı o zaman niçin "Niçin?" diye soruyorsun.
Öyleyse hikmet semanın zahiri biçimlerine izin vermezdi ve yerin sakinleri yalnızca onun için mevcut olurlardı.
Mesnevi IV-2994-95, 98
* Biçimi geç, addan uzaklaş. Ad ve Sanları terk et manaya yönel!
Mesnevi IV- 1285
İLİM:
* Dünyada tahsil ve kesb ile hasıl olan her ilim, ilm-i ebdandır; ve öldükten sonra hasıl olan ilim, ilm-i edyandır. Ene'l-Hakk ilmini bilmek, ilm-i ebdandır; ve ene'l-Hakk olmak, ilm-i edyandır. Nur-u çerağı ve ateşi görmek, ilm-i ebdandır; [ ateıte yanmak ilm-i edyandyr. Müşahededen ibaret olan her şey, ilm-i edyandır. Danişden ibaret olan her şey ilm-i ebdandır.] Muhakkak olan şey, müşahede ve rü'yettir. Baki hep ilimler, ilm-i hayaldir. Mesela mühendis tefekkür edip, medrese binasını hayal eyledi. Gerçi o fikir, doğru ve savabdır; fakat hayaldir. Medresenin binasını ikmal ettiği vakit hakikat olur.
Fihi Ma Fih 67. Fasıl
* Yoldaki bu işaret çölde her an kaybolan seyyahlar içindir
Birliğe ulaşanlar deruni gözleri ve ilahi lambaları haricinde bir şeye sahip değillerdir-Onlar işaretler ve yollardan kurtulmuşlardı
Eğer birlik halindeki insanlar işaretlerden söz ediyorlarsa bunu hala çekişme içinde olanlar anlayabilsinler diye yaparlar.
Yeni doğan çocuğun babası onun aklı dünyayı algılasın diye bir takım belirsiz sesler çıkar.
Mesnevi II 3312-15
* Manevi inzivada rüyet yolunu bulmuş olanlar asla ilimlerin desteğini aramazlar.
Onlar ruhun cemalinin meftunu olduklarından söylenti ve bilgiden yorgun düşerler
Rüyet bilgi üzerinde hakimdir. Halk arasında yaygın sözün sebebi de budur:
Borçlu olanlar öte dünyaya para görmeye hazırdırlar.
Mesnevi III 3856-59
VELİLER:
* Siz rasul olmadığınızdan Yolu takip edin! O zaman gün gelir bu çukurdan kurtulabilir ve yüksek makamlara ulaşabilirsiniz.
Sultan olmadığınızdan teba olun! Kaptan olmadığınızdan kendinize kendiniz dümen olmayın!
Mükemmel olmadığınızdan dükkan açmayın! Uysal olun ki kazanabilesiniz.
Metni okuyun, Sessiz ol! (VII-204) ve sessiz olun! Allah'ın dili olmadığınızdan kulak olun!
Mesnevi II-3453-56
* Yola rehbersiz giren iki günlük yolu yüzlerce yıl gidecek...
Üstadsız meslek edinen şehir ve kasabaların maskarası olur.
Mesnevi III-588,590
* Hak yolunda yalnız gitme, bu yol tehlikelerle doludur. Bu yolda, yol kesenler çoktur.
Senin tek bir canın var, canınsa düşmanı pek çok... üstelik içinde bulunan can düşmanını tanımıyor, ona can diyorsun, cihan adını takıyorsun. Bu dünyada senin gibi aptallar pek çoktur.
Rubai 737 : Şefik Can "Hz. Mevlana'dan Rubailer, Kültür Bak. Yay."
* Allah adamının eğitiminden geçen bir mürid saf ve arı bir ruha sahip olacaktır. Fakat sahtekar ve riyakar birinden eğitim gören ve bilgilenen biri tıpkı onun gibi, aşağılık, aciz, yetersiz, suratsız olacak belirsizlikler içinde ve tüm sağduyudan yoksun olacaktır.
Fihi Ma Fih 33/44
* Sen rezilliği, içinde ulaştığın her şeyi senden çalacak bir rezile mürit olmuşsun.
O, şeref kazanmamış ki sana nasıl kazandırsın? O, sana nur değil karanlık verecektir.
Gözleri iyileştiren kör bir adam gibi: bir parça bezden başka neyle senin gözlerini meshedecek?
Onda Allah'ın kokusu veya izi bile yok fakat hala Şit veya Adem gibilerden daha büyük olduĞunu iddia ediyor.
Şeytan onu kucaklamış da; "Bizler veliler hatta onların büyüklerindeniz" deyip duruyor.
O kimse dervişlerin dünyasından pek çok söz aşırır ki insanlar kendisini hakiki mürşit sansın
Konuşmalarında Beyazıd üzerine bile tartışır; Yezid bile ondan utanır.
Semanın ekmeğinden de tedarikinden de yoksundur: Allah ona bir kemik bile atmamıştır
Kapısında yıllarca asla gelmeyen bir yarının sözüne bağlanarak yüzlerce mürit toplanır durur
İnsanın deruni doğasına onun büyük ve küçük işlerinin görünmesi yıllar alır
Bu beden duvarının altında bir hazine mi yatıyor yoksa yılanlar, karıncalar ve canavarlar mı ikamet ediyor?
Sonunda onun bir hiç olduğu açığa çıkar, Hakk talibinin de yılları geçer: Bu bilgiden onun eline ne kazanç geçecek?
Mesnevi I 2265-68, 72-76, 79-82)
* Ruh Denizinde yüzmek yararsızdır: Tek kaçış Nuh'un gemisidir.
Rasullerin efendisi Muhammed "Ben bu Evrensel Okyanustaki gemiyim,
Veya hakiki iç görüşte hakiki vekilim."
Mesnevi IV-3357-3359
* Semaları istiyorsan İnsanın arkadaşı ol! Yoksa mavi gökleri hedefleme.
Divan 21291-21296
* Allah'ın Gölgesi senin bakıcın olduğunda fantezi ve onun gölgelerinden kurtulursun.
Allah'ın Gölgesi onun bu dünyaya karşı ölü ve Allah'a karşı canlı olan kuludur.
Onun eteklerine tutunur tutunmaz ahir zamanın eteğinden kurtulabilirsin
O, gölgesini nasıl da yaydı (XXV-45) - bu gölge Allah'ın Güneşinin nuruna götüren evliyanın bedenidir.
Mesnevi I-422-425
* Büyük velilerin sözleri yüzlerce farklı biçimde görünseler de Allah ve Yol bir iken nasıl olur da onların sözleri iki olabilir? Sözler farklı formda görünür fakat onlar manada birdir. Formda çeşitlilik vardır, anlamda ise hepsi uyumludur.
Mesela bir kral bir terziye elbise dikmesini emretse bir kişi ipi yapar, diğeri onları birbirine bağlar, bir diğeri elbiseyi dokur, bir diğeri koparır, bir diğeri iğneyi kullanır. Bu formların hepsi farklı ve çeşitlidir; fakat anlamda birleşir tek bir görevi icra eder.
Fihi Ma Fih 46/57-58
* Bez yıkayan iki arkadaşa bak: Dışarıdan çekişiyor görünürler.
Biri elbiseyi suya sokar fakat diğeri onları kurutur
Daha sonra ilki onları yeniden ıslatır sanki ikisi de birbirine aykırı işler görüyorlarmış gibi.
Fakat görünürde çekişiyor görününler kalpte birdirler ve tek bir görevi uyumla yerine getiriyorlardı
Her rasul ve her velinin kendi ruhsal metodu vardır fakat bunlar Allah'a iletir: Hepsi birdirler
Mesnevi I-3082-86
* Kimdir Şeyh? Beyaz saçlı yaşlı adam. Bu saçın anlamını bil ey umudunu yitiren kişi!
Siyah saç benlik sahibi olandır. Bu benlikten tek bir saç dahi kalmamalı.
Benlikten hiçbir şey kalmadığında kişi "yaşlı adam"dır saçı siyah da kır da.
Siyah saç beşer doğasının sıfatıdır, saç ve sakalın değil.
İsa beşiğinde seslenmiş "Genç olmadan ben bir şeyhim ve yaşlıyım!" demişti
Eğer bir kişi beşeri sıfatlarının sadece bir kaçından kurtulmuşsa o şeyh değildir o orta yaşlı bir adamdır.
Tek bir siyah saç kalmadığında, beşeri sıfatlar kalmadığında o şeyhtir ve Allah tarafından kabul edilmiştir.
Mesnevi III-1790-96
* Şeyh aklıyla "yaşlıdır" saçının veya sakalının beyazlığıyla değil.
Kim İblis'den daha yaşlı olabilir ki -fakat eğer birisinde akıl yoksa o bir hiçtir...
Sahtekar kanıt hariç hiçbir şey bilmez yolda zahiri işaretler arar durur.
Allah aşkına biz "hastalıklarından iyileşmek istersen bir şeyh seç" dedik
Taklitçinin örtüsünden kurtulduğunda kişi eşyayı Allah nuruyla görür
Onun kanıtsız veya izahsız saf nuru kabuğu açar ve öze girerse kişi yalnızca o zaman zahiri, hakiki ve yalanın mührünün aynı olduğunu görür - o kişi torbanın içindekini nasıl bilebilir?..
Aklın yaşlısı olmaya çabala, Evrensel Akıl gibi olmaya, ki içi göresin.
Mesnevi IV-2163-64, 67-71, 78
* İnisiyasyon için elini şeyhten başkasına emanet etme, zira yalnız şeyhin eli Allah tarafından himaye edilmiştir.
Aklının yaşlı adamı (şeyh kastediliyor) egoya komşu olmak için çocukluk yapmay alışmıştır görünürse sıfır da olsa bu bir örtüdür.
Aklını mükemmel şeyhin Aklına yoldaş kıl ki aklın kötü alışkanlıklarından dönebilsin...
Elini şeyhin eline verdiğinde bilen ve saygıdeğer hikmetli kişi, ki o zamanın irsal olmuşudur ey mürid onda rasulün nuru yansır.
O zaman sen Hudaybiye'desin ve rasule yemin eden sahabilerin yoldaşısın.
Mesnevi V-736-738, 41-43
* Kur'an-ı Mecid bir arûs-ı zîbâ gibidir. Örtüsünü açan kimseye yüzünü göstermez. Ey Kur'an'dan bahs eden kimse! Sana bir zevk ve keşf hasıl olmaması, ondandır ki, sen onun örtüsünü açtın, o seni reddeyledi; ve sana mekr edip, yüzünü çirkin gösterdi; ben o mahbub değilim, dedi.
Hz. Kur'an, her ne suretle isterse görünmeğe kadirdir; fakat örtüsünü çekmeyip, rızasını talep eyler ve O'nun rızasına sebep olan şeye sa'y eylersen, sen O'nun örtüsünü çekmeksizin, O sana yüzünü gösterir. Ehl-i Hakk'ı talep et; zira Cenab-ı Hakk (Fecir, 89/29,30) "Haydi gir kullarımın içine. Gir cennetime."] buyurmuştur. Hakk Teala herkese söylemez. Nitekim dünya padişahları, her bir çulhaya söz söylemezler. Halkı padişaha isal için bir vezir ve naib nasb etmişlerdir. Hakk Teala Hazretleri dahi, Hak talebinde bulunan her bir kimsenin, onun kapısına gitmesi için, bir bende intihab buyurdu; ve enbiya ve evliya dahi, bunun için gelmişlerdir. Zira Hakk'a onlardan maada yol yoktur.
Fihi Ma Fih, 68. Fasıl
PRATİKLER:
* Göğsünün içindekini gerçek gönül sanan kimse, Hakk yolunda iki üç adım attı da her şey oldu bitti sandı. Aslında tesbih, seccade, tevbe, sofuluk, günahdan sakınma bunların hepsi yolun başıdır. Hakk yolcusu aldandı da, bunları varacağı yer sandı.
Rubai 465
* Ey Hakk yolunun yolcusu! Eğer sende bu yolun tutkusu varsa, senin başında da bu kapının, bu dergahın sevgisi bulunuyorsa, Hakk ehlinin açtığı iman ve sevgi kapılarının anahtarı nedir? Biliyor musun? o "La ilahe illallah" kelimesini çokça, hoşça söylemektir."
Rubai 468
* Sevgi, düşünce ve manadan ibaret olsaydı senin oruç ve namazın zahiri suretleri de kalmaz, yok olurdu.
Dostların birbirlerine armağan sunmaları, dostluğa nazaran ancak görünüşe ait şeylerdir.
Fakat bu suretlerle o armağanlar, gönüllerde gizli bulunan sevgilere şahadet eder.
Çünkü ey ulu kişi, zahiri iyilikler gizli sevgilere şahittir
Şahidin de bazen doğrucu, bazen yalancı olur. Sarhoş bazen şaraptan olur bazen ayrandan!
Mesnevi I.-2625-28
* Eğer yol bilmezsen eşeğin (nefs) dileğine aykırı hareket et; doğru yol o aykırı yoldur
Mesnevi I-2955
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder