23 Mart 2009 Pazartesi

yanardöner ruhum



 


yanardöner  ruhum

kimi zaman ruhum gri
tıpkı yağmur yüklü bulutlar gibi.
her an boşalmaya hazır,
güneşin doğuşuna gebe sanki.

kimi zaman ruhum turuncu
bir nefes kadar doyurucu.
kelebeğin kanadına sinmiş heves misali
heyecanını gizleyemeyen doğrucu.

kimi zaman ruhum siyah
adeta gam yüklü karargâh.
apansız gelişi gibi gidişi olsa da
derin izler bırakır yürek kovuğuma.

kimi zaman ruhum pembe
çocuklar gibi şen, gençlik gibi körpe.
yorulmak, durulmak bilmezki ne?
yerinde duramaz çoşar, taşar gönlünce.

kimi zaman ruhum beyaz
tıpkı huzur veren dingin bir deniz.
ne yakacak kadar sıcak, ne donacak kadar ayaz,
ılıktır, keyiflidir ve neşelidir biraz.

kimi zaman ruhum sarı
sanırsın ki güzün dökülmüş ağaç yaprağı.
ordan oraya savrulan, hafif başıboş.
oysa ne hastadır ne sarhoş.

kimi zaman ruhum yeşil
karadeniz'in yüksek, sık dağlarına benzer.
hayranlık duyulacak kadar görkemli,
aşık olunacak kadar albenili.

kimi zaman ruhum kızıl
alev alev, ışıl ışıl.
hem düşlerim yanar hem bedenim,
öyle harlı değil ığıl ığıl.

kimi zaman ruhum mürdüm
sakinliğin içinde sanki kördüğüm.
içine bir miktar beyaz çalınsa
acaba olur mu düğüme çözüm.

kimi zaman ruhum mavi
engin, yedi kat gökkubbe gibi.
bulutlara dost, güneşe arkadaş, kuşlara sevgili.
herkes sever ruhumun bu asil rengini!

nurdan özcan / 23.03.2009




















What can you do with the new Windows Live? Find out

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder