20 Nisan 2009 Pazartesi

[Dostluk Girdabi] - ' İyi Haftalar '




Sırtımda çıplak
Islak nefesin
Bi gidip bi geliyor
Biz senlen yatmıyoruz ki
Yaşamıyoruz da
Hep yarışıyoruz
Sen mi ben mi
Önce kim
Ölümü öldürecek diye

(Bu da Öyle Bir AŞK - Can Yücel)
             

Dostlar,
Gününüz 'aydınlık', yarınlarınız 'parlak' olsun..
Başlayan bu yeni hafta yediden yetmişinize hoşluklar sunsun..
Kederler, el gibi uzağınızda, sevinçler, can gibi yakınızda dursun..
Umutlarınız, kuş misali uçsun..uçsun ve hep uçsun..
Konduğu yerler, uçsuz bucaksız hayal gücünüzün karşılığı olsun..;)
..
Tekrar buluşana değin sevgimle kalın, sağlıkla nefes alın,'aşk'la yaşayın...!
Nurdan Özcan / 20.04.2009


Özellikle işe ve okula erken saatte gidenler, yataklarından daha zor kalkmaya başladı.
Çok basit öneriler ile bu sorunun önüne geçebilir, sabahları daha zinde ve sağlıklı uyanabilirsiniz.

1: Güneş İçeriye Girsin: Yatmadan önce perdeleri veya panjurları yarım açık duruma getirin. Böylece sabahın erken saatlerinden itibaren güneş ışınları odanızı dolduracak, ve bu doğal ışınlar beyninize sinyal göndererek melatonin ve adrenalin hormonlarının salgısını tetikleyecektir. Bu sayede alarmınız çalmaya başladığında, fiziksel olarak zaten kalkmaya hazır ve yarı dinç bir halde olacaksınız. Tabii ki erken yatarsanız bu süreci çok daha sağlıklı bir hale sokabilirsiniz.

2: Alarmı 15 Dakika Erkene Kurun: Saatinizin alarmını, kalkmanız gereken süreden 15 dakika daha erkene kurmanın yararları gerçekten büyüktür. Bu sayede hızla yataktan kalkıp, evden çıkmanız için ayırmış olduğunuz minimum süreyi bir telaş içerisinde geçirmek zorunda kalmazsınız. Yataktan daha rahat, ve sakin hareketlerle kalkar, güne daha huzurlu bir başlangıç yapabilirsiniz. Yatakta uyanık halde geçireceğiniz birkaç fazladan dakika sayesinde, hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendinizi yeni başlayan güne daha iyi adapte edeceksiniz.

3: Güneşe Ulaşın: Genelde filmlerde gördüğümüz bir sahne vardır. Pencere önünde yukarıya doğru gerinerek güneşe ulaşmaya çalışmak…Her ne kadar meşhur bir film klasiği de olsa, bu hareketin yararı çok büyüktür. Sadece 15 saniyenizi harcayarak açık pencere önünde kollarınızı yukarıya kaldırarak gerinin. Ayak parmaklarınızı ve dirseklerinizi açıp kapayarak vücudunuzdaki kan dolaşımını hızlandırın. Hem temiz ve taze havayı solumuş olacak, hem de güne fiziksel olarak çok iyi bir başlangıç yapmış olacaksınız.

4: Günlük Vitamin Alın: Günlük olarak alacağınız vitaminler gerçekten yararlıdır. Vitamin tabletlerinizi, mutfakta duran kahvenin yanına koyarsanız, unutma şansınızı çok aza indirmiş olursunuz.

5: Kararları Sabaha Bırakmayın: Gerçekten rahat bir sabah geçirmek istiyorsanız, çok basit kararları bile geceden almalısınız. Ne giyeceğiniz, kahvaltıda ne yiyeceğiniz, işe hangi araçla ve hangi yoldan gideceğiniz gibi kararları akşamdan almak, sabah sizi daha stresten uzak yapacaktır. Buna ilave olarak, sabah ritüeli takıntınızdan vazgeçin. Her sabah kahvaltınızı evde yapmak zorunda değilsiniz, nadiren de olsa yapğacağınız ufak değişiklikler, sıkıcı sabah ritüellerine renk katabilir.

6: Kahve Kokusunun Cazibesi: Gerçekten alabileceğiniz en iyi kahveyi satın alın. Taze çekirdekli olanlar listenin başında olabilir. Zaman ayarlı kahve makinelarından kullanırsanız, sabah ayarlayacağınız saatte nefis bir taze kahve kokusu ile uyanabilirsiniz. Kulağa hoş geliyor değil mi? Güçlü kahve kokusu sizi yataktan bir an önce kalkmaya zorlayacak ve kendinize getirecektir. Eğer ki gün içerisinde kesinlikle kahve içeceksiniz, bunu yapmanın en iyi zamanı sabah saatleridir.

7: Dilinizi Fırçalayın: Ağzımızın gece boyunca yaklaşık 300 bakteriye ev sahipliği yaptığını biliyor musunuz? Sabah oluşan kötü kokudan kurtulmak, güne güzel bir başlangıç yapmak için iyi adımlardan bir tanesidir. Dişlerinizi fırçalarken 1 dakikanızı dilinize ayırın ve yavaşça dilinizi fırçalayın. İnanın daha iyi hissedeceksiniz.

8: Az Miktarda Şeker: Sabahları tüketeceğiniz çok az miktardaki şeker yararlı olabilir. Virginya Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, kahvaltıda az miktar şeker alanların hafızalarının, almayanlara oranla daha güçlü olduğu ortaya kondu. Miktarı abartmayın, küçük bir çay kaşığı kadar şeker almanız yeterlidir.

9: Takvimin Önemi: Mutfağınıza büyük bir takvim koyun. Dün geceden, bugün için yazmış olduğunuz aktiviteleri ve yapılacak işleri, kahvenizi yudumlarken okuyun. Bu hem sizi -acaba neyi unuttum- stresinden kurtaracak, hem de kapıdan daha rahat ve huzurlu çıkmanızı sağlayacaktır.

10: Aşkın Gücü: Sabahları evde bulunan sevdiklerinizi öpün. Bu, evin güzel bir köpeği veya şirin kedisi de olabilir. Ünlü terapi uzmanlarına göre sevgi ve aşkın paylaşımı sayesinde, stres ve ona bağlı sıkıntılar hafifliyor, zihne sakinlik ve huzur geliyor. Böylece güne çok daha iyi başlamış oluyorsunuz.


KADINCA



Affetmek
BUDDHA

Günlerden bir gün:
Buddha bir ağacın altında öğrencileriyle oturmaktadır. Bir adam gelir ve yüzüne tükürür. Buddha yüzünü siler ve adama sorar, "Başka? Başka ne söylemek istiyorsun?" Adam şaşırır, çünkü bir insanın yüzüne tükürülünce "Başka?" diye sormasını beklememiştir. Böyle bir deneyimi yoktur. Daha önce insanları hep aşağılamıştır ve onlar da kızarak tepki vermiştir. Ya da korkudan gülümsemiş ve adama yaranmaya çalışmışlardır. Ama Buddha ikisini de yapmamış, ne öfkelenmiş, ne de korkmuştur. Sadece düz bir şekilde "Başka?" diye sormuştur. Tepki vermemiştir.
Ama Buddha'nın öğrencileri öfkelenir, tepki verir. En yakın öğrencisi Ananda der ki: "Bu çok fazla, buna tahammül edemeyiz. Sen öğretine devam et, biz de şu adama bunu yapamayacağını gösterelim. Cezalandırılması gerekiyor. Yoksa herkes aynı şeyi yapmaya başlar."
Buddha konuşur:"Sesini çıkartma. O beni kızdırmadı, ama siz kızdırdınız. O bir yabancı, buralara yeni gelmiş. Benim hakkımda bir şeyler duymuş olmalı; 'bu adam tanrı tanımaz, tehlikeli, insanları yoldan çıkarıp yanıltıyor' gibi şeyler. Benim hakkımda bir fikir edinmiş. O bana tükürmedi, kendi fikrine tükürdü; beni tanımıyor ki, bana nasıl tükürmüş olabilir? Eğer düşünürseniz, o kendi zihnine tükürdü. Ben onun bir parçası değilim, ve görüyorum ki bu zavallı adamın söyleyecek başka bir şeyi olmalı. Çünkü bu, bir şey söylemenin bir yolu; tükürmek bir şey söylemenin bir yolu. Bazen dilin yetmediğini hissettiğin anlar olur; derin sevgide, yoğun öfkede, nefrette, duada. Dilin yetmediği yoğun anlar olur. O zaman bir şey yapman gerekir. Derin sevgi duyduğunda, birine sarılırsın; ne yaparsın orada? Bir şey söylersin. Çok öfkelendiğinde birine vurursun, tükürürsün, bir şey söylüyorsundur. Bu adamı anlayabiliyorum. Söyleyecek başka bir şeyi daha olmalı. O yüzden 'Başka?' diye sordum."
Adam daha da çok şaşırır! Ve Buddha öğrencilerine der ki: "Siz beni daha çok kızdırdınız, çünkü siz beni tanıyorsunuz, benimle yıllarca yaşadınız, ama yine de tepki veriyorsunuz."
Şaşıran, kafası karışan adam evine döner. Bütün gece uyuyamaz. Bir buddha gördükten sonra artık eskisi gibi uyumak zordur, mümkün değildir. Bu deneyim tekrar tekrar aklına gelir. Ne olduğunu kendine açıklayamaz. Titreme, terleme nöbetleri geçirir. Böyle bir adama hiç rastlamamıştır; bütün zihni, bütün kalıpları, bütün geçmişi dağılır.
Ertesi sabah geri döner. Buddha'nın ayaklarına kapanır. Buddha sorar: "Başka? Bu da sözle söylenemeyeni söylemenin başka bir yolu. Ayaklarıma dokunduğun zaman, sözcüklere sığmayan, sıradan dille anlatılamayan bir şey söylüyorsun." Buddha devam eder: "Bak Ananda, bu adam yine burda, bir şey söylüyor. Çok derin duyguları olan bir adam bu."
Adam Buddha'ya bakar: "Dün yaptığım şey için beni affet."
Buddha cevap verir: "Affetmek mi? Ama ben, dün o hareketi yaptığın adam değilim ki. Ganj nehri sürekli akıyor, o hiçbir zaman aynı Ganj değil. Her adam bir nehirdir. Senin tükürdüğün adam artık burada değil; aynı onun gibi görünüyorum, ama aynı değilim, bu yirmidört saatte öyle çok şey oldu ki! Nehirden çok su aktı. O yüzden seni affedemem, çünkü sana kızgın değilim."
"Ve sen de yenilendin. Görüyorum ki sen dün gelen adam değilsin, çünkü o adam kızgındı. O kızgındı, ama sen önümde eğilip ayağıma dokunuyorsun, nasıl aynı adam olabilirsin? Sen o değilsin, o yüzden bunu unutalım. O iki adam; tüküren adam ve tükürülen adam, artık yok. Yakına gel. Başka şeylerden konuşalım."

OSHO / YAKINLIK



Gölge Oyunu


Bursa'da, kapalı çarşıda
Bir dükkân,
Dükkânın içinde gölgeler.
Kapıyı açıp girince içeri,
Çıngır da mıngır
Çıngır da mıngır,
Bir adam karşıladı beni,
Adı Şinasi,
Mesleği "hayali".

Gölgeleri sordum ona,
Karagöz'le Hacivat dedi o da.
Şurada bir perde var
İşte o dünya.
İkisi perdeye girer,
Narekeyle.
Göstermelik kalkar,
Oyun başlar.

Peki, nerden gelmiş bu düzen dersen,
Anlatırım sana, eğer vakit verirsen.
Yıllar önce iki adam yaşamış,
İsimleri Karagöz'le Hacivat'mış.
Çalışırken inşaatında caminin,
Hicvedip yermişler düzenini yönetimin
Güldürürken düşündürmüşler.
Düzene karşı çıkmaya başlayınca sesler,
Bahanesiyle gecikmesinin inşaatın
Kesmişler kafalarını Karagöz'le Hacivat'ın.

Bu olaylara tanık olan adamın biri,
İsmi Şeyh Küşteri,
İki tahtaya bir perde germiş
Adına dünya demiş.
Ayak boyunda bir deriye,
Resmetmiş Karagöz, Hacivat diye.
Koymuş perdenin arkasına bir mum
Başlamış oynatmaya,
Dile gelmiş gölgeler
Yıllarca hicvetmişler.
Susturamamış onları hiçbir düzen,
Yıksa da perdeyi eylese de viran.

Baktım bir daha Karagöz'le Hacivat'a
Sanki bakıyordu onlar da bana.
Ürperdi içim utançtan
Attım kendimi dışarıya dükkândan,
Yürürken yolda eve doğru
Buldum kendimi sorumlu,
Düzene sesimin çıkmamasından.

Dünya'da, Anadolu'da
Bir ülke,
Ülkenin içinde gölgeler.
Sınırı aşıp girince içeri,
Çıngır da mıngır
Çıngır da mıngır,
Gölgeler karşılar sizi.
Anlatacak dertleri varken
Sessiz, suskun gölgeler.
Önceleri bütünken
Yalnız, bastırılmış gölgeler.
Ataları kardeşçe yaşamışken
Birbirine yabancı gölgeler.
Seçme hakkı olmasına rağmen
Düzene sesi çıkmayan gölgeler.
Ama ne olur suçlamayın gölgeleri
Çünkü gölgeler, yani biz
Kayıp kuşağıyız Cumhuriyetin,
Çocuğuyuz darbenin
Ve sözsüz oyuncusuyuz bu perdenin.



80 sonrasına itafen...


Sinan Işık

__._,_.___
* Tiyatro, Gezi, Gurme ve Fotograf forumlarini ziyaret ettiniz mi?
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/

KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..   
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.

Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
Recent Activity
Visit Your Group
Give Back

Yahoo! for Good

Get inspired

by a good cause.

Y! Toolbar

Get it Free!

easy 1-click access

to your groups.

Yahoo! Groups

Start a group

in 3 easy steps.

Connect with others.

.

__,_._,___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder