21 Kasım 2009 Cumartesi

[Dostluk Girdabi] - KARAKOVAN BALI: ANADOLUNUN ŞİFASI

 

KARAKOVAN BALI: ANADOLUNUN ŞİFASI

www.keskinlergenpa.com ERZİNCAN REFAİYE KAYI KARAKOVAN BALLARININ RESMİ BAYİSİDİR

Anadolu’da yüzyıllardır geleneksel yollarla üretilen karakovan balı, ülkemizdeki doğa dostu ürünlerin son örneklerinden biri. Karakovan, bu topraklarda yüzyıllardır hem lezzet hem de şifa dağıtmaya devam ediyor.

Arılara ve kovanlara hiçbir müdahale olmadığı, içi altı ay boyunca karanlık olan bir kovanda üretilen bala, karakovan balı deniyor. Karakovan balı üretiminin her adımı bulunduğu yörenin koşullarına göre şekilleniyor ve kovanların tüm malzemeleri doğadan elde ediliyor.

Yazı: Dicle Tuba Kılıç 

Arılar ise bu kovanların içine kendi peteğini inşa ediyor. Bu nedenle, ayrı bir lezzete ve şifaya sahip bu balın hem kendisi hem de peteği değer kazanıyor. 

Karakovan, ince uzun bir silindir görünümünde hazırlanıyor. Silindirin arka ucu bazı bölgelerde açık bazılarında kapalı tutuluyor. Ön ucuna ise arıların girip çıkabileceği bir kapak yerleştiriliyor. Bal üretimi süresince bu kapak açılmıyor ve kovanın içinin karanlık kalması sağlanıyor. 

Kovanın yapımında Anadolu’da iki farklı yöntem izleniyor. Bunlardan en yaygın ve üretim için en sağlıklı olanı sepet şeklindeki kovanlar. Söğüt, kavak ve gürgen gibi ağaçlardan aynı büyüklükte sepetler örülüyor. Bu sepetler hayvan gübresi ve kerpiç benzeri karışımlarla sıvanıyorlar. Bir başka karakovan malzemesi ise kestane ve ıhlamur gibi ağaçların kütüğü. Yaşlı ağaçların gövdesinden bir bölümü alınıyor ve içi oyularak yine silindir şeklinde bir kovan hazırlanıyor. Bu kovan ise genelde iki parça halinde oluyor. Ancak kütükten yapılan kovanlar çok fazla tercih edilmiyor. 

Karakovanın en yaygın ve aynı zamanda en orijinal şekli olan sepet balı Anadolu’nun birçok bölgesinde üretilmeye devam ediyor. Özellikle kekik ve geven türlerince çok zengin olan bölgelerde dizi dizi sepetlerle karşılaşmak zor değil. Bozkırlar ve yüksek dağ çayırları bu balın üretimi için en uygun alanlar. 

Sepet balının hikâyesi söğüt, kavak gibi ağaçlarla başlıyor. Genelde vadilerin iç kısmında bulunan bir dizi ağacın veya çalının dalları kesiliyor önce. Bu dallardan ince belli bir sepet örülüyor. Ancak sepetin kovan niteliğini kazanması için iki önemli adım daha gerekiyor. Yine aynı vadideki yamaçlarda otlayan ineklerin tezeği ile topraktan bir harç karılıyor. Bazı bölgelerde yalnız tezek bazılarında ise yalnızca toprak kullanılıyor, bu harcın özelliğini ise arıların türü belirliyor. Bu harçla sepetin etrafı sıvanıyor. Bu harçta hayvan gübresinin kullanılması sepetin hafif ve kolay taşınabilir olmasını sağlıyor. Sepetin bu harçla kaplanmasının nedeni ise arıları kışın soğuktan yazın sıcak ve nemden koruyabilmek. İkinci aşamada ise sepetin bir ağzı ahşap bir kapakla tamamen kapanıyor (bazı bölgelerde açık bırakılıyor), diğer ağzı ise yarım açık bırakılarak arılar için kapı görevi görüyor. Sepet yapımı için yaz sonu tercih ediliyor. Sepetler durumlarına göre birkaç yılda bir yenilenmek için tekrar sıvanabiliyor ve bu işlemi genelde kadınlar yapıyor. Sıvanan kovanlar evin veya bahçenin güneş almayan bir kısmında üst üste dizilerek bekletiliyor. 

İkinci adımda ise sepetleri yerleştirmek için en iyi manzaranın ve zeminin seçilmesi gerekiyor. Kovanların konduğu zeminin düz olması ve arıların havalandıktan sonra alanı çok iyi görebileceği en uygun yere bir barınak inşa edilmesi gerekiyor. Etrafı açık ancak üzerinde çatısı olan bir barınak. Manzaranın yanı sıra bu alanın kekik ve geven gibi bitkilere yakınlığı da önemli. Kovanlar için genelde kekiklerin yoğunlaştığı bölgeler seçiliyor. Tüm sepetler burada üst üste yerleştiriliyor. Uzaktan bakıldığında bu barınak dev bir bal peteği gibi görünüyor. Arılar bal peteklerini sepetin üst kısmından dip kısmına doğru sırayla örüyorlar. Kendi giriş çıkışları için sepetin iç kısmına boşluklar bırakıyorlar. 

Bal üretimi süresince yaşanan iki önemli sıkıntı var. Biri yaz diğeri ise kış döneminde. Yaz döneminde kovan içinde oluşan bir çeşit bit hastalığı kovancıların en büyük sıkıntısı. Bu hastalığa karşı kovanların yakınlarındaki kekikler toplanıyor ve yakılarak arılara kekik dumanı veriliyor. Ya da kekikler toz haline getirilip arıların üzerine serpiliyor. Diğer hastalık ise arıların üşütülmesiyle oluşuyor. Bunun için kış döneminde arıların sıcak bir mekanda olmaları veya sıcak şehirlere götürülmeleri gerekiyor. Kış döneminde rutubet almamaları da çok önemli. Azıcık rutubet bile tüm kovandaki yaşamın bitmesine neden olabiliyor. 

Karakovan balının bir de neredeyse tamamı yabani olan bir örneği var. Bazı bölgelerde yetiştirilen arılar, tıpkı yabani arılar gibi kayalıkların içindeki oyukları kovan gibi kullanarak bal üretiyorlar. Genellikle vadilerin yüksek yamaçlarında olan bu oyuklar insanın ulaşabileceği noktalarda olduğunda üretilen bal soframıza kadar gelebiliyor. Ancak çok zor koşullarda elde edilen bu bal, bazen de arıların hayatına mal olabiliyor. Bala ulaşabilmek için arılara ve kovan görevi gören kayalıklara zarar verilebiliyor. Bu durum, çoğu zaman yöre halkınca engellenmeye çalışılıyor. Ancak bu tür müdahalelerin yerli arı ırkının yaşamı için özel önlemler ve yasal yaptırımlarla engellenmesi gerekiyor. 

Karakovan balının şifa değeri çok yüksek. Yöre halkı balı mide ve bağırsak hastalıkları, romatizma, soğuk algınlığı, ağrılar, sarılık ve yanık gibi rahatsızlıklara karşı da kullanıyor. Şehir insanı içinse enerji vermesi, direnci artırması gibi nedenlerle strese karşı en iyi ilaçlardan biri olarak ilgi görüyor. 


Rahatsızlığınızla alakalı en iyi bilgiyi doktorunuzdan almalısınız.
Rahatsızlıklarınız için önce doktorunuza baş vurunuz.
Saglıklı günler dileriz

Saygılarımızla

Gülümser & Haldun Keskin

G.D.O. SUZ ÜRÜNLER www.keskinlergenpa.com da PESIN FIYATINA  BONUS VE WORLD KARTA  3 TAKSIT

==================================================================

keskinlergenpa.com

TURKIYE'NIN EVE TESLIM SAGLIKLI DOGAL ALISVERIS SITESI

SİTEMİZE  Üye Olun Avantajlarımızdan,Süprizlerimizden Faydalanın.

HALDUN KESKIN SOGUK SIKIM SIZMA ZEYTINYAGI ve SABUNLARI
"GDO'suz Sızma Zeytinyağı sağlık ve güzellik katar."

Türkiye'nin Zeytinyağcısıyız  

"... Zeytinyağı doğallıktır, sağlıktır, lezzettir... Binlerce yıllık bir kültürdür... Hayattır... Sıkılan ilk danedir, süzülen ilk damladır, bandırılan ilk ekmektir... Alınteridir... Sevinçtir... Mutluluktur... Zeytinyaği yaşama biçimidir... Sadakattır... Tutkudur... Berekettir... Ciddiyettir... Zeytinyaği bizim için  bir gelenektir..."


--
Bize göre dünyanın en güzel sızma zeytinyağını kullanmak,
Hiç bir  kimyasal madde  kullanılmadan, salatalarda kullanılan Sızma Zeytinyağından uretılen sabunlarımızı denemek,
Kendi üretimimiz doğal gıdaları tatmak,
Üyelerimize düzenlediğimiz kampanyalardan öncelikle faydalanmayı arzu ederseniz,
www.keskinlergenpa.com 'a üye olunuz.
ÖNCE SİZ DUYUN




__._,_.___
* Tiyatro, Gezi, Gurme ve Fotograf forumlarini ziyaret ettiniz mi?
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/

KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..   
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.

Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
.

__,_._,___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder