Doğal mucize: Bal
Yeni araştırmalar, balın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastane mikroplarına karşı başarılı bir ‘ilaç' görevi bile gördüğünü ortaya kokuyor.Bal ile ‘balayı'' sözcüğü arasındaki bağlantının kökleri ortaçağda bir Saksonya geleneğine kadar uzanır. Saksonyalı genç evliler bereketi artırdığı, cinsel arzuyu körüklediği inancıyla bir ay boyunca evlerinden balı eksik etmezlermiş.
İngiltere, Norfolk'ta merkezi bulunan Apitherapy Foods isimli şirketin kurucusu Clive Brockdorff, balın kısırlık konusundaki yararlarına ilişkin şöyle konuşuyor: ‘Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar, arı poleni tedavisi ile bir veya iki ay içinde hamile kalabiliyor. Polen, yumurtanın biyolojik değerini artırıyor, doğal hormonal salgıları yeniliyor ve dokuları gençleştiriyor. Cinsel gücü de artırıyor.''
Ne var ki bal, çok küçük çocuklar için sanıldığı kadar yararlı değil. Güney Londra'daki St.George Hastanesi'nden çocuk doktoru Dr.Jane Stanger, ‘Bir yaşının altındaki çocuklara balı tavsiye etmiyoruz, çünkü içinde spor bulunan bal botulizm'e (ağır gıda zehirlenmesi) yol açabilir'' diyor.
Stanger ile Brockdorff kovan ürünlerini birbiriyle karıştırarak doğal ilaç üretimi üzerinde çalıştılar. 1996 yılında Apimist adı verilen bir karışımı piyasaya çıkarttılar. Apimist, royal jelly, arı reçinesi (arıların kovanlarını sıvadıkları bir reçine, kara mum) ve arı poleninin balın içinde karıştırılmasıyla elde ediliyor.
Duvardaki tarih
Hindistan'daki Madhya Pradesh bölgesinde bulunan MÖ.11000 yıl öncesine ait mağara çizimleri, balın nasıl elde edildiğini şematik olarak gösteriyor. Eski Mısırda'da da bal hem ilaç hem de tatlı olarak çok özel bir yere sahipti. Ünlü İngiliz aşk romanları yazarı Barbara Cartland'ın da royal jelly'nin sayesinde 98 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürdüğü söyleniyor.
Arı tarihin her döneminde, olağanüstü özellikleriyle bilim adamlarının ilgisini çekti. Dolayısıyla hiçbir doğal yiyecek arı kadar derinlemesine ve yoğun bir şekilde incelenmedi. Yıllar boyu elde edilen verilere göre balın vücuttaki emilimi çabuk ve kolaydır (7 dakikada kana karışır).
Proteinler, vitaminler, mineraller ve enzimler (40 derecenin -santigrat- üzerinde değerini yitirdiği için ısıtılmaması gerekir) içerir. Vücudumuzun, kalsiyum gibi yaşamsal elementleri emmesini kolaylaştırır. Atletik performansı artırdığı yönünde kesin bulgular söz konusudur. Diğer taraftan arı poleni tam bir gıda maddesi olmasının yanısıra, rahatlatıcı özelliklere de sahip. Ayrıca İngliliz Tıbbi Herbalistler Enstitüsü'ne göre royal jelly, virüslere karşı vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.
Alternatif tıpta bal
Arılardan elde edilen ürünlerin yararlarını saymakla bitiremeyen alternatif terapistler, bu ürünlerin özellikle ülser, arteroskleroz (damar sertliği), kalp hastalıkları, hatta kanser gibi ciddi hastalıklarda büyük yarar sağladığını ileri sürüyor.
Üniversiteler gibi eğitim kurumlarında bal, giderek daha fazla araştırılıyor. Rusya'da modern ilaçları bütçe ayıramayan hastaneler yara ve yanıkların tedavisinde yaygın olarak baldan yararlanırken, ameliyatlardan sonra iyileşme sürecini hızlandırmak için arı reçinesi kullanıyor.
Son günlerde Cardiff üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, özel olarak röntgen ışınlarına tutulmuş balın anti-bakteriyel özellerinin, yanık ve yara tedavisinde etkileri araştırıldı. Sonuçlar beklenildiğinden daha olumluydu. Yalnızca İngiltere'de yılda 5 bin kişinin ölümüne yol açan ve hastane mikrobu olarak nitelendirilen MRSA'ın (Methicillin'e dirençli stafilokot aureus) tedavisinde balın etkili olduğu saptandı. Halihazırda İngiltere'de bazı hastaneler, bu konuda öncülüğü üstlenerek MRSA'nın bal ile tedavisine başladı.
Bu arada Viyana'da gerçekleştirilen bir çalışmada polenin, kemoterapi gören rahim kanseri hastalarının bağışıklık sistemini güçlendirdiği tespit edildi. Bal ayrıca kemoterapinin yan etkilerini de büyük ölçüde azaltıyordu.
The Times'da yayımlanan habere göre (14 Şubat 2004), bütün bu çalışmaların olumlu yanı arılara zarar vermemesi. Arılar, sosyal yapıları o denli verimlidir ki, ürettiklerinin çok azı ile yetindikleri gibi kovandan ürün alınması sırasında zarar görmez. Sorumluluk sahibi arıcılar, kış ayları için kovanlarda bir miktar bal bırakmaya özen gösterir, çünkü rafine edilmiş beyaz şekerle beslenen arı kolonileri hastalıklarla savaşamadığı için ölüme terk ediliyor.
Kovandaki hazine BAL
Bal, antioksidan açısından zengin ve çok yüksek enerji içeren bir besindir. 450 gramında iki milyon çiçeğin poleni bulunur. B ve C vitamini bakımından da zengin olan bal, ayrıca kalsiyum deposudur.
ARI REÇİNESİ
Bu reçine arılar tarafından ağaç tomurcuklarından toplanır. Bunu tükürükleriyle karıştırarak sağlamlaştıran arılar, bu malzemeyi kovanlarının onarımında kullanırlar. Arı reçinesi ayrıca kovanı hastalıklardan korur. İçinde K'nın dışında hemen hemen her türlü vitamin vardır. Amino asit ve sülfürün dışında da 14 mineral içerir.
ROYAL JELLY
Bu, kraliçe arının yemeğidir. Kremaya benzeyen bu madde, bakıcı arıların salgısından oluşur ve kraliçelerin yaşam süresini 5 yıla kadar uzamasını sağlar. Oysa sıradan bir işçi arının ortalama ömrü 6 haftadır. B vitamini kompleksi, enzimler, hormonlar ve amino asitler açısından zengindir.
ARI POLENİ
Sizi hapşırtan havadaki polenlerden farklı olarak, arı poleni arının bacaklarındaki torbacıklardan, bitkinin nnektarı ve arının tükürüğü ile karışmadan önce toplanır. B kompleks vitaminleri, folik asit açısından zengindir.
Yeni araştırmalar, balın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve hastane mikroplarına karşı başarılı bir ‘ilaç' görevi bile gördüğünü ortaya kokuyor.Bal ile ‘balayı'' sözcüğü arasındaki bağlantının kökleri ortaçağda bir Saksonya geleneğine kadar uzanır. Saksonyalı genç evliler bereketi artırdığı, cinsel arzuyu körüklediği inancıyla bir ay boyunca evlerinden balı eksik etmezlermiş.
İngiltere, Norfolk'ta merkezi bulunan Apitherapy Foods isimli şirketin kurucusu Clive Brockdorff, balın kısırlık konusundaki yararlarına ilişkin şöyle konuşuyor: ‘Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar, arı poleni tedavisi ile bir veya iki ay içinde hamile kalabiliyor. Polen, yumurtanın biyolojik değerini artırıyor, doğal hormonal salgıları yeniliyor ve dokuları gençleştiriyor. Cinsel gücü de artırıyor.''
Ne var ki bal, çok küçük çocuklar için sanıldığı kadar yararlı değil. Güney Londra'daki St.George Hastanesi'nden çocuk doktoru Dr.Jane Stanger, ‘Bir yaşının altındaki çocuklara balı tavsiye etmiyoruz, çünkü içinde spor bulunan bal botulizm'e (ağır gıda zehirlenmesi) yol açabilir'' diyor.
Stanger ile Brockdorff kovan ürünlerini birbiriyle karıştırarak doğal ilaç üretimi üzerinde çalıştılar. 1996 yılında Apimist adı verilen bir karışımı piyasaya çıkarttılar. Apimist, royal jelly, arı reçinesi (arıların kovanlarını sıvadıkları bir reçine, kara mum) ve arı poleninin balın içinde karıştırılmasıyla elde ediliyor.
Duvardaki tarih
Hindistan'daki Madhya Pradesh bölgesinde bulunan MÖ.11000 yıl öncesine ait mağara çizimleri, balın nasıl elde edildiğini şematik olarak gösteriyor. Eski Mısırda'da da bal hem ilaç hem de tatlı olarak çok özel bir yere sahipti. Ünlü İngiliz aşk romanları yazarı Barbara Cartland'ın da royal jelly'nin sayesinde 98 yaşına kadar sağlıklı bir yaşam sürdüğü söyleniyor.
Arı tarihin her döneminde, olağanüstü özellikleriyle bilim adamlarının ilgisini çekti. Dolayısıyla hiçbir doğal yiyecek arı kadar derinlemesine ve yoğun bir şekilde incelenmedi. Yıllar boyu elde edilen verilere göre balın vücuttaki emilimi çabuk ve kolaydır (7 dakikada kana karışır).
Proteinler, vitaminler, mineraller ve enzimler (40 derecenin -santigrat- üzerinde değerini yitirdiği için ısıtılmaması gerekir) içerir. Vücudumuzun, kalsiyum gibi yaşamsal elementleri emmesini kolaylaştırır. Atletik performansı artırdığı yönünde kesin bulgular söz konusudur. Diğer taraftan arı poleni tam bir gıda maddesi olmasının yanısıra, rahatlatıcı özelliklere de sahip. Ayrıca İngliliz Tıbbi Herbalistler Enstitüsü'ne göre royal jelly, virüslere karşı vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.
Alternatif tıpta bal
Arılardan elde edilen ürünlerin yararlarını saymakla bitiremeyen alternatif terapistler, bu ürünlerin özellikle ülser, arteroskleroz (damar sertliği), kalp hastalıkları, hatta kanser gibi ciddi hastalıklarda büyük yarar sağladığını ileri sürüyor.
Üniversiteler gibi eğitim kurumlarında bal, giderek daha fazla araştırılıyor. Rusya'da modern ilaçları bütçe ayıramayan hastaneler yara ve yanıkların tedavisinde yaygın olarak baldan yararlanırken, ameliyatlardan sonra iyileşme sürecini hızlandırmak için arı reçinesi kullanıyor.
Son günlerde Cardiff üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, özel olarak röntgen ışınlarına tutulmuş balın anti-bakteriyel özellerinin, yanık ve yara tedavisinde etkileri araştırıldı. Sonuçlar beklenildiğinden daha olumluydu. Yalnızca İngiltere'de yılda 5 bin kişinin ölümüne yol açan ve hastane mikrobu olarak nitelendirilen MRSA'ın (Methicillin'e dirençli stafilokot aureus) tedavisinde balın etkili olduğu saptandı. Halihazırda İngiltere'de bazı hastaneler, bu konuda öncülüğü üstlenerek MRSA'nın bal ile tedavisine başladı.
Bu arada Viyana'da gerçekleştirilen bir çalışmada polenin, kemoterapi gören rahim kanseri hastalarının bağışıklık sistemini güçlendirdiği tespit edildi. Bal ayrıca kemoterapinin yan etkilerini de büyük ölçüde azaltıyordu.
The Times'da yayımlanan habere göre (14 Şubat 2004), bütün bu çalışmaların olumlu yanı arılara zarar vermemesi. Arılar, sosyal yapıları o denli verimlidir ki, ürettiklerinin çok azı ile yetindikleri gibi kovandan ürün alınması sırasında zarar görmez. Sorumluluk sahibi arıcılar, kış ayları için kovanlarda bir miktar bal bırakmaya özen gösterir, çünkü rafine edilmiş beyaz şekerle beslenen arı kolonileri hastalıklarla savaşamadığı için ölüme terk ediliyor.
Kovandaki hazine BAL
Bal, antioksidan açısından zengin ve çok yüksek enerji içeren bir besindir. 450 gramında iki milyon çiçeğin poleni bulunur. B ve C vitamini bakımından da zengin olan bal, ayrıca kalsiyum deposudur.
ARI REÇİNESİ
Bu reçine arılar tarafından ağaç tomurcuklarından toplanır. Bunu tükürükleriyle karıştırarak sağlamlaştıran arılar, bu malzemeyi kovanlarının onarımında kullanırlar. Arı reçinesi ayrıca kovanı hastalıklardan korur. İçinde K'nın dışında hemen hemen her türlü vitamin vardır. Amino asit ve sülfürün dışında da 14 mineral içerir.
ROYAL JELLY
Bu, kraliçe arının yemeğidir. Kremaya benzeyen bu madde, bakıcı arıların salgısından oluşur ve kraliçelerin yaşam süresini 5 yıla kadar uzamasını sağlar. Oysa sıradan bir işçi arının ortalama ömrü 6 haftadır. B vitamini kompleksi, enzimler, hormonlar ve amino asitler açısından zengindir.
ARI POLENİ
Sizi hapşırtan havadaki polenlerden farklı olarak, arı poleni arının bacaklarındaki torbacıklardan, bitkinin nnektarı ve arının tükürüğü ile karışmadan önce toplanır. B kompleks vitaminleri, folik asit açısından zengindir.
Sormak istediklerinizi, keskinlergenpa@
Saygılarımızla
Haldun Keskin
TURKIYE'NIN TAS SISTEM SIZMA ZEYTINYAGI SITESI
__._,_.___
* Tiyatro, Gezi, Gurme ve Fotograf forumlarini ziyaret ettiniz mi?
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
MARKETPLACE
.
__,_._,___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder