Mis gibi zeytinyağı kokuyor Ege kasabaları Kalabalık aile sofralarında yenen yemeklerin tadı hep başka olmuştur. İnsan hayatı boyunca çocukken yakaladığı ve belleğine hapsettiği lezzetleri arar, durur. Annenin elinden hazırlanan yemeklerin tadını tuzunu öyle kolay kolay bulamaz kimse, annesinin mutfağının dışında bir yerlerde. |
Özellikle kent yaşamına kısılıp kalmış olanlar için zeytinin muhabbeti bile rahatlatıcı. Hasat telaşı kentsel sıkıntılara karşı ilaç gibi Telaşı bile tedavi edici bu nimetin! Yolunuz zeytin memleketi Batı Anadolu`ya düşmeli mesela bu zamanlarda. Zeytine yakın insanlardaki heyecanı görmek içinE Ege kasabalarının, köylerinin şu günlerdeki ortak kokularından biri de zeytinyağı. Ege kıyılarında ister taş baskı isterse çağdaş yöntemlerle yağ üretilen fabrikalar olsun hemen hepsinden bu kendine has koku çıkar ve kasaba sokaklarından zeytin ağaçlarının arasına doğru yayılır. Anlatılanları dinlemeli, zeytinin ağaçtan sofraya varışını bir daha hatırlamalısınız, arkasındaki emeğin hakkını verebilmek için.
2008 sonrasında Çinlilerin zeytinyağını `keşfetmesi` gibi bir korkum var açıkçası.
2 milyara yakın Çinli`nin zeytinyağını sevdiğini düşünmek bile istemiyorum! Emin olun Türkiye`de sıradan yağın bile litresi 50-60 YTL`yi geçer. Gerçek sızmalara kaç dolar, kaç avro veririz, kokusuyla yetinmek zorunda kalırız gibi geliyor
Neden bütün dünya zeytinyağına yöneliyor? Yanıt kolay; daha sağlıklı yaşamak için.
DİYETİSYENLER KENDİNİ YENİLEMELİ
Bu arada ülkemizdeki diyetisyenlerin bu konuda hayli geride kaldıklarını, hala kalori tamamlama hesapları içinde zeytinyağını da diğer maddelerle aynı kefeye koyduklarını üzülerek görüyorum. Yağı daha az, proteini, karbonhidratı biraz daha çok gibi bir tavsiye üzerine kurulmuş bir kalori beslenmesi öneriliyor, bu yanlış değildir ama artık özellikle Japonya`daki diyetisyenler `hücre yenilenmesini` her şeyin üzerinde tutuyorlar. Aminoasitler üzerine dayanan hesaplamalarda proteinin mutlaka etten alınması gerekliliği de artık kabul edilmiyor. Aksine yetişkin bir insan, bağırsaklarında sürekli olarak değişen epitel hücrelerin, kemik iliğinde ürettiği yeni hücrelerin, lenfosit, eritosit gibi temel hücreleri üretebilmek için bir `mekanizmaya` gereksinim duyuyor.
Eskiden yağın hücre yapımında rolü olmadığı sanılırdı. Yağı sırf kalori olarak aldığımız zannedilir; asıl proteinin ve karbonhidratı İYİ GELMENİN TILSIMI Zeytinde insana iyi gelen bir tılsım var. Zeytin ağacının saygı uyandıran bir duruşu var. Ege çocuğu olduğumuz için değil ama zeytin 8 bin yıllık olduğu için belki. Onca zamandır, nice insanın katığı olduğu için. Nice bacaları güzel güzel tüttürdüğü için. Şimdilerde zeytin de küreselleşiyor hayırlısıyla. Hayatımızı küresel eğilimler belirliyor ya, zeytin küreselleştikçe Anadolu`da yeniden yükseliyor. Daha çok dikiliyor, daha çok sıkılıyor, daha çok kavanozlanıyor. Zeytin post modern yaşama itiraz sembolü haline geliyor. O hoyratlığa böyle narin bir cevap. Zeytin Anadolu`dan çıkma olduğu halde adeta yeniden keşfediliyor. Sadece zeytin mi? Kıyılarımızın, koylarımızın, ovalarımızın, vadilerimizin, bu toprağın, bu suyun, bu havanın kıymetini bir hatırlar gibi oluyoruz, bir unutur gibi... Bir farkına varıyoruz elimizdekilerin, bir derin uykuya dalıyoruz sanki. Reşat Kutucular`ın sorduğunu biz de soralım şimdi: Ortaokuldaki tarım dersinde neden başımıza kakmadılar ki zeytini? Bıktırıncaya kadar, neden bereketinden bahsetmediler? Neden götürüp zeytin toplatmadılar? Evet, Ege verimli bir tarım bölgesiydi vs. vs. ama biraz daha anlatsalar, biraz daha zorlasalar dünyaya bile başka türlü bakardık herhalde. Zeytin ağacına selam verirdik belki. Ona sahip çıkardık. Bu sayede başka ağaçları da merak ederdik. Cevizi, meşeyi keşfederdik. Elimizin altındaki zenginlikleri bilirdik. Doğaya saygımız pekişirdi. Toprağa inanır, güvenirdik. Zeytinin hakkını verememek yatıyor belki de bugün yaşadığımız sorunların en dibinde. Zeytin bu sefer bir silkinişe vesile olsa bari. |
"... Zeytinyağı doğallıktır, sağlıktır, lezzettir... Binlerce yıllık bir kültürdür... Hayattır... Sıkılan ilk danedir, süzülen ilk damladır, bandırılan ilk ekmektir... Alınteridir..
Saygılarımızla
Gülümser & Haldun Keskin
TURKIYE'NIN EVE TESLIM SAGLIKLI DOGAL ALISVERIS SITESI
SİTEMİZE ÜYE OLUN DÜNYANIN EN GÜZEL SIZMA ZEYTİNYAĞINI KARGO ÜCRETİ ÖDEMEDEN ALIN
--
ZEYTİNYAĞI SİZİN İÇİN YAŞAM KALİTESİ İSE,
www.keskinlergenpa.
YEMEK YAPMAK BİR SANATSA, ONLARCA YEMEK TARİFİ,
FACEBOOK'da "TÜRKİYENİN ZEYTİNYAĞCISIYIZ" GRUBUNA KATILMANIZI İSTİYORUZ.
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder