Diri diri gömülen kıza suçun neydi diye sorulduğunda/ - Fatih Yaşlı
Yedi kardeşten ikisi, iki kız çocuğu… Babaları hamallık yaparak sağlıyor ailenin geçimini. Ağabeyleri Yunus on yıl önce, 12 yaşındayken kayboldu, varlığı yokluğu bir olanlardandı, varlığı ve yokluğu umursanmadı, bir daha da bulunamadı.
Yedi kardeşten ikisi, iki kız çocuğu… Daha büyük olanı beşinci sınıftayken tecavüze uğradı. Bir kere tecavüze uğramış olması, daha sonraki tecavüzler için yeterli bir gerekçeydi örgütlenmiş kötülüğün gözünde. Bir kere tecavüz edildi çocuk bedenine ve sonra örgütlenmiş kötülük bir gofret ya da bir paket bisküvi karşılığında çocuk bedeninde tatmin etti en alçakça arzularını.
Ablayla yetinmedi örgütlenmiş kötülük ve kız çocuklarından daha küçük olanını kestirdi bu kez gözüne; mademki abla bütün bir kent erkeklerinin arzu nesnesi olmuştu bir kez, kardeşi de neden olmasındı?
İki kız kardeşle yetinmedi örgütlenmiş kötülük ve başka minik kız çocuklarını da dâhil etti kötülüğün sofrasına.
Esnafı, hacısı, müdür yardımcısı, memuru, öğrencisi, bütün bir kent, acımadan, utanmadan, örgütlenmiş bir şekilde, itina ile büyüttükleri bir suç ortaklığıyla geçtiler iki kız kardeşin ve diğer kız çocuklarının hayatlarının üstünden.
Yüze yakın kişiydiler, kötülüğün, alçalmanın ve haysiyetsizliğ
Tam iki yıl boyunca kötülüklerini, alçaklıklarını ve haysiyetsizliklerin
“Kötülerin gölgesi olmaz” demişti bir usta, öyleydiler, gölgesizdiler.
Ve içlerinden kimileri, o minik hayatların üzerinden geçtikleri günlerde, onlarla aynı yaştaki kız ve erkek çocuklarının derslerine girip, öğretmenlik yaptılar onlara.
Ve içlerinden kimileri, o minik hayatların üzerinden geçtikleri günlerin namaz vakitlerinde, abdestlerini alıp camiye gittiler ve secde ettiler tanrıya, içten edilecek bir tövbe bütün günahları bağışlardı nasıl olsa.
Ve içlerinden kimileri, o minik hayatların üzerinden geçtikleri günlerin akşamında, ellerinde bir gofret ya da krakerle, evlerine gidip çocuklarını öptüler, derslerini sordular, konuştular onlarla.
Ve içlerinden kimileri, o minik bedenlerin üzerinden geçtikleri günlerin gecesinde, gidip kadınlarıyla aynı yatağa girdiler, dokundular kadınlarına ve seviştiler onlarla.
Ve içlerinden kimilerinin kadınları ve belki de başka kadınlar, o kız çocuklarının başına gelenlerin hepsinden haberdar oldukları halde sustular, kocalarının ve oğullarının yaptıklarını bilenler de dâhil olmak üzere, örgütlenmiş kötülüğe suskunlukları
Ve kadınların kimileri, aynı şeyin kendi kızlarının başına da gelebileceğini fark ederek ama gelmediği için Allah’a şükretmeyi ihmal etmeyerek devam ettiler yaşamlarına.
“Şehrimizin adı kötüye çıkmasın” diyenlerle “muhafazakâr mütedeyyin halkımızın ipliği pazara çıkmasın” diyenlerin şer cephesi, bu coğrafyanın deli gömleği ve kanseri olan sağcılığın gölgesinde buluşup örgütlediler sessizliği; bu kolektif deliliğin, bu örgütlü kötülüğün üzerini kapkara bir tülle, o sahtekâr ve ikiyüzlü muhafazakâr ahlak anlayışlarının tülüyle örtmeyi tercih ettiler.
***
Koca bir kent, gözüne kestirdiği yedi kızın hayatını, şimdisini ve geleceğini, iki yıldır örgütlü bir şekilde mahvederken, aynı anda ülkenin başka yerlerinde başka kız çocuklarının da hayatları bizzat aileleri tarafından ellerinden alınıyordu.
Onlardan biri olan Medine Memi 16 yaşındaydı ve Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde yaşıyordu. Erkeklerle konuştuğu gerekçesiyle babası ve dedesi tarafından öldürülerek, daha doğrusu öldü sanılarak, evlerinin arkasındaki kümese gömüldü. Cesedi günler sonra, iki metrelik bir çukurda, elleri bağlı ve oturur bir şekilde bulundu. Otopsi raporuna göre gömüldüğünde canlıydı ve bilinci açıktı.
Demek ki Medine küreğin toprağa dalış sesini duymuştu, demek ki Medine babasının ve dedesinin canlı bedeninin üzerine toprağı nasıl attıklarını görmüştü, demek ki Medine toprak ciğerlerine ve midesine dolarken hala suçunun ne olduğunu düşünüyordu.
Babasıyla dedesi Medine toprak altında yavaş yavaş ölüyorken ne yaptılar acaba? Yemek mi yediler, uyudular mı, namaz mı kıldılar, kahveye mi gittiler?
Medine bulunana kadar geçen sürede birbirleri ile hiç konuştular mı?
Peki babasıyla dedesi Medine’yi soranlara ne dediler?
“Medine’yi evin arkasındaki kümese gömdük, üstelik yaşıyordu henüz” demediklerine, diyemediklerine göre, sahi ne söylediler?
Ve şimdi, hapiste, geceleri, Medine uykularına geldiğinde ne söylüyorlar ona?
***
Kuran’da, Tekvir suresinde, cahiliye devrinde kız çocuklarının diri diri gömülme geleneğine atıfla, kıyamet gününde yaşanacaklardan bahsedilirken denir ki; “diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle gömüldüğü sorulduğunda…”
Kuran’ın ve İslam’ınki gibi değilse de, bizim de bir kıyamet günümüz, bir hesaplaşma saatimiz vardır.
Ve örgütlenmiş kötülük, ellerinde küreklerle kız çocuklarına mezarlar kazıyorsa,
Ve bu ülkeye giydirilen sağcılık isimli deli gömleği, en çok da kız çocuklarını boğuyorsa,
Ve bu ülke, kız çocuklarını, sözcüğün her anlamıyla, daha yaşarken gömüyorsa, bizim de o kız çocuklarına suçlarının ne olduğunu soracağımız günler, üstelik bu dünyada, gelecektir.
Sabahın bir sahibi varsa eğer, hesap er ya da geç sorulacaktır.
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder