Mutlu sabahlar Dostlar,
Bugün yazmak istedim sizlere ama herhangi bir konu belirlemeden yola çıktım desem yeri.
Kelimelerin beni sürüklediği yere kadar bu yolculuğu yapacağım herhalde.Şimdiden haberiniz ola:)
Bildiğiniz üzere şu vakitler itibariyle yepyeni bir gün yaşanmaya yüz tuttu bile.İnsanın tenini biraz serince yalayan rüzgar dışında güneşin o ısıtıan ve aydınlatan ışıklarını hissediyor olmak
güzel ki ilerleyen saatlerde hava, daha da keyif alınır hale gelecektir diye düşünüyorum. Hep de böyle havalarda ya yeşillikler içinde kahvaltı etmeyi ya da ayaklarımı uzatıp, elime kitabımı
alarak misler gibi bir tatil yapmayı hayal ediyorum nedense:) Canım öyle istiyor belli ki:)) Belki de tüm keşmekeşten uzaklaşmak ve bana huzur veren ortamların içinde girerek
onlarla bütünleşmek istiyorum kimbilir...
İnsanoğlu işte hiç isteği, arzusu bitmiyor değil mi?!:) Yaz gelir sıcağı beğenmez, kış gelir soğuğa söylenir(ama her iki vakitte de olmayanı ister orası ayrı), işinden şikayet eder, evdeki
karısından/kocasından dem vurur, önceden ev hayali kurmazken evi olduğunda darlığını anlatır büyüğünü ister, arabasının modelini düşük bulur yürüdüğü günleri unutmuşluğun verdiği
hisle...Yani sözün özü hep bir memnuniyetsizlik vardır ve sanki şikayet makinası gibi hep bir şeylerden hayıflanır durur. En tuhafı da şikayet ettikçe orada kalır kurtulamaz:) Sonra da ben
mutlu değilim acaba neden sorularına cevap arar. Kâh gözü aldığı kilolara takılır kâh saçına başına. Kimi vakit de çevresindeki insanlarla uğraşmayı yeğler mutsuzluğunu aşikâr duruma
getirerek. Kendi içinde huzursuz olunca ya kendiyle uğraşır insanoğlu ya da çevresindekilerle ve mutlaka huzursuzluk çıkarır. Hep suçu başkalarına yüklemeye çalışır. Oysa ki ana kaynağın
kendisi olduğunu bile bile yapar ve bunu meşru hale dahi getirenler olur. Hiç düşünmeden bir başkasının canını acıtırlar kendi canları acıdığı için onun da acısın isterler fütursuzca,
hoyratça...Ne zavallıdırlar, ne haindirler böyleleri...Beş kuruş bile etmeyecek bu şahsiyetler kendilerini de nimetten sanarlar ve verdikleri mutsuzluğun gölgesinde mutlu olmaya çalışırlar
ömürleri boyunca lakin olamazlar ne çare..
Mutluluk insanın içindedir halbuki! Kullanabildiği hatta şükrederek kullabildiği tüm uzuvlarında, yeteneklerindedir! Aklınızın olmadığını ve ya gözünüzün görmediğini ya da bir parmağınızı
dahi kullanamadığınızı düşünsenize ve bunlar için bir başkasına ihtiyaç duyduğunuzu...Ne kadar örseleyici, incitici değil mi?! Hoş bu saydıklarım turp gibi olup da mutsuzluk duyanlar
için ya hayata 1-0 yenik başlayanlar ya da yaşarken 1-0 yenik düşenleri düşünün. Onlar ne haldeler biliyor musunuz?! Emin olun ki onlar kaybettikleri olsa bile bunu kayp değil de kazanç
görecek kadar kocaman yüreğe sahipler ve hayata öyle bakıyorlar. Yani elindekilerle mutlu olmayı biliyorlar. E her şeyi tam olan bizler bunu başarmak da neden bu denli güçlük çekiyoruz
ki?! Her uzandığımıza çarçabuk ulaştığımız için mi?! Zor nedir bilmediğimiz için mi?! Fazlaca rahat olduğumuz için mi?! Sadece çıkarlarımız için yaşadığımız için mi?! Paylaşmayı, almadan
vermeyi bilmediğimiz için mi?! Kendimize bile dürüst olmadığımız için mi?! Hoşgörülü yada anlayışlı olamadığımız için mi?! Kıskandığımız yada nefret duygusunu taşıdığımız için mi?!
Bitmek tükenmek bilmeyen hırsımızın kölesi olduğumuz için mi?! Ha hangisi söylesenize??? Belki biri, belki birkaçı, belki de hepsi değil mi?!
Sanırım biraz eğri oturup doğru düşünmek vakti geldi:)
O zaman bol bol zamanınız var:)) Yeter ki mutlu olmak adına farkındalığınızı artırın ben daha çok mutlu olurum herbiriniz için;)
Haydi göreyim BİZi o zaman:))
Hepinize yürek dolusu sevgi ve selam gönderiyorum, sağlıklı günler temenni ediyorum..
Hoş kalın, hayata umutla balın!
Nurdan Özcan / 23.09.2010
****
Mutluluğa gölge düşürmenin yolu, ayrıntılara saplanıp kalmaktır. Bu, tuğladan örülmüş bir duvara bakarken, eksik bir tuğlanın olduğu yere odaklanmaya benzer.
"Herhangi bir yere girdiğimde, tek gördüğüm saçtır" diyen adam gibi..
- kaynak bilinmiyor -
****
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/
KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.
Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder