10 Mart 2010 Çarşamba

[Dostluk Girdabi] - Kolay mı ? Zor mu?

Kolay mı ? Zor mu?


Sevgili Kumtaneleri
Kolay mesajınız için teşekkür ederim.
Mesajınızda

“Sevgili Gönül Dostlarımız,
Cehenneme girmek kolaydır, Cennet'e girmek zordur
Kötü olmak kolaydır, iyi olmak zordur
Zihinde olmak kolaydır, Gönül'e varmak zordur
Ağacı kesmek kolaydır (motorlu testere ile 2 dakika),
Ağacı yetiştirmek zordur (50 sene)
Başkasının parasını çalıp zengin olmak kolaydır,
Bütün gün alın teri döküp çalışmak zordur
Yalan söyleyip meşhur olmak kolaydır,
Doğru söyleyip sevilmek zordur
Az parayı kendine harcamak kolaydır,
Az parayı herkesle paylaşmak zordur
Yağcılık ile yükselmek kolaydır,
Çalışarak yükselmek zordur”

Diyorsunuz.
Yargılarımız. işimize geldiği gibi yorumlarımız, inançlarımız, işimize geldiği gibi yorumlarımız, inançsızlıklarımız işimize geldiği gibi yorumlarımız… hayatımızı nasılda içinden çıkılmaz bir duruma soruyor değil mi?
Mesajınızda da dediğiniz gibi zor yada kolay bir şey olduğunu sanmıyorum.

“Evren'de kolay hiçbir şey yoktur. Aslında zor olan bir şey de yoktur, sadece olması gereken şeyler vardır. Dünya kendi etrafında kolay mı dönüyor zor mu ? Ne kolay, ne de zor, ama var gücüyle dönüyor. Dünya güneşin etrafında kolay mı dönüyor zor mu ? Ne kolay, ne de zor, ama var gücüyle dönüyor. Güneş sistemi galaksinin merkezi güneşi etrafında kolay mı dönüyor zor mu ? Ne kolay, ne de zor, ama var gücüyle dönüyor.”

Çünkü bu harika varlıkların bilinci yok, yargıları yok sadece olması gerekeni yapıyorlar. Sadece doğalarına göre davranıyorlar. Bizler Sevgiliden ve doğamızdan (bu iki anlamda) ayrıldıkça zor ve kolay ayrımı da başlıyor.

Sonsuzluğu sınırlarımızla yorumluyoruz, bize söylenenlerle algılıyoruz daha ötesi korkutucu yada zor geliyor.

Alışkanlıklarımız, çıkarlarımız, kavramlarımız, inançlarımız, inançsızlıklarımız, mazeretlerimiz, birikimlerimiz, okuduklarımız, duyduklarımız, deneyimlerimiz, içerden dışarıdan gelen binlerce sinyal. Hangisi biziz. Hiç biri. Hepsini başkalarından emanet aldık. Asıl emanetin Yaradandan geldiğini ona güvenmenin yeteceğini unuttuk, unutturulduk.

Kendini insan yine kendi içinde bulur. Yaratıcısını da. Ama aklanmadan paklanmadan, temizlenmeden, yüreğine, Evrene, Yaradana güvenmeden, hakkı bilmeden, yalandan riyadan uzaklaşmadan, çalışmadan nasıl olur?

Yaratıcı hiçbir şeyini hiçbir varlıktan esirgemez, olabilecek en fazla ne varsa onu verir. Yaratıcı'nın cimrilik huyu yoktur. Cimrilik (veya kolaycılık) zihine aittir. "Ona az vereyim, bana çok kalsın", "ben az çalışayım, başkası çok çalışsın", "ben canımı üzmeyeyim, başkası üzsün", "ben hata yapayım, bedelini başkası ödesin", "ben uyanık olayım, başkası uyusun".
Sevgili Gönül Dostlarımız, Anadolu sözde uyanık bir çok kardeşimiz ile dolu. Kolaycı, yalancı, tembel ve uyuyan... Her "uyanıklık" cehennem yolunu kolaylaştırır. Her uykudan uyanan ise Gönül yoluna yaklaşır. Burada "uyanık" kelimesi iki anlamda kullanılmaktadır. Dilinizdeki bu kavram, zihinlerdeki sapkınlığı gösteriyor. Normalde uyanık olmak, gündüz vakti oluşu, ışığın altında gerçeği görmek, rüyada olmamak anlamını taşımaktadır. Uyanık olmak Gönül'de olmak, Evren'i görebilmek, Yaratıcı'yı görebilmek, ş'den uzak durmak anlamını taşır. Ama kardeşlerimiz son zamanlarda zihin virüsü nedeniyle uyanık olmanın anlamını değiştirip uyumak kavramı yerine de kullanmaktadırlar.
Kolaycılığa kaçıyor, tembellik ediyor, hırsızlık ediyor, yalan söylüyor, yalakalık yapıyor buna uyum içinde yaşamak, iyi yaşamak, konfor sahibi olmak, durumu kurtarmak, kötülüğe engel olmak, ekmek parası diyor kendimizi kandırıyoruz. İzin verdiğimiz her şeyin bize, topluma misliyle geri döndüğünü fark edemiyoruz. Tüm bunların ruhumuza işlendiğini görmek istemiyoruz. Sözlerimizin değil özümüzün esas olduğunu kavrayamıyoruz. Kimi kandırmaya çalışıyoruz. Sadece becerebildiğimiz kadarıyla kendimizi. O kadar. Ne Yaratıcı kanar, ne evrensel kurallar şaşar.

Bir cehennemde yaşıyor ve cenneti diliyoruz hala kendimiz için. ikiyüzlülükle, riyakarca…çünkü kolay olduğunu düşünüyoruz çünkü alışkanlıklardan edinilen tüm o konfordan, sığınaklardan çıkmak çırılçıplak kalmak zor. Gözlerini kapatıp kabuğuna çekilmek kolay. Yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumlu olduğumuzu kabul etmek zor.

Zor ve kolay. Neye önem verdiğimize göre değişiyor sadece. Yaradana inanıyorum demek kolay her an her dakika bütün uzuvlarınla ibadet etmek, olan olmayan her şeyi bağrına basıp şükretmek zor, yanlışa izin vermek sorumluluktan muaf olduğunu düşünmek kolay, her şeyin bir bütün olduğunu görüp, hak için savaşmak zor. Her şeyi işine geldiği gibi yorumlamak, kolay bilgi ile zihinleri şişirmek kolay, bir harfini bile hayatına aksettirmek zor. Şiirlerle güzel sözlerle mest olmak kolay bir kara sineğin vızıltısına hayran olmak zor. Yaradanın en büyük hediyesi ruhuna, kalbine inanmak kulak vermek içini dinlemek, güvenmek zor, başka her şeyi dinlemek inanmak kolay. Hani bildik bir hikaye vardır.

“Nasreddin Hoca, köy meydanındaki koca çınar ağacının üzerine çıkmış, elindeki balta ile bindiği dalı kesmeye başlamış.

Görenler :
-“Aman Hocam, bindiğin dalı kesiyorsun, düşe-ceksin!” diye bağırmağa başlamışlar.

Hoca kesmeye devam ederek seslenmiş:
-“Bu dalı kesenin yere düşeceğini hepiniz akıl ettiniz de , ben size yıllardır ahiretin dalı olan dünyanızı keserseniz cehenneme düşersiniz diyorum, neden hâlâ akıl edemiyorsunuz!!!...”

Yaşamın ne kadar zor ne kadar berbat olduğundan bahsediyoruz da bunun sebeplerini araştırmayı bir türlü düşünemiyoruz. Biliyoruz ki deştikçe yalanlarımız ortaya çıkacak deştikçe eskileri söküp atmak gerekecek, deştikçe her şey değişecek, deştikçe kendimizle yüzyüze geleceğiz, deştikçe çalışmak gerekecek. Deştikçe Gönül açığa çıkacak.
Cehennemden başka bir şeyi bilmeyenler ise cenneti de ancak cehennem odunları inşa etmeye çalışır.

Uyananlardan olmak dileğiyle.
Sevgiyle kalın
Kumtanelerinizden

http://kumtanesi.org/kolay.htm

------------------------------------

* Tiyatro, Gezi, Gurme ve Fotograf forumlarini ziyaret ettiniz mi?
http://forum.dostlukgirdabi.com/
* Sevdiklerinize ve dostlariniza eKart gönderin
http://ekart.dostlukgirdabi.com/
* ePosta adresiniz bounce (geri dönme) durumuna dustugunuzde ne yapabilirsiniz? Bakiniz http://www.dostlukgirdabi.com/content/view/11/25/

KURALLARIMIZ
1 - Gunde en fazla 3-4 eposta gönderiniz.
2 - Göndereceginiz eposta boyutunun 500 Kb'i gecmemesine özen gösteriniz..
3 - Virus, truva icerebilen exe vs. uzantili dosya iceren, ahlak kurallarina uymayan ve reklam amacli gönderiler yayinlanmayacaktir.
4 - Gönderdiginiz epostalarinizda "<<< >>>>" gibi isaretlerin olmamasina özen gösteriniz, veya okunmasini daha rahat hale getiriniz.
5 - G�nderilen iletilerle ilgili sorumluluk gönderene aittir. Elestirilerinizi lutfen gönderene yapiniz.
6 - ePostaniz yayinlanmamissa mutlaka daha önce yayinlanmistir ya da grup duzenine uygun degildir.

Tesekkurler,
Dostluk Girdabi
http://www.DostlukGirdabi.comYahoo! Groups Links

<*> To visit your group on the web, go to:
http://groups.yahoo.com/group/DostlukGirdabi/

<*> Your email settings:
Individual Email | Traditional

<*> To change settings online go to:
http://groups.yahoo.com/group/DostlukGirdabi/join
(Yahoo! ID required)

<*> To change settings via email:
DostlukGirdabi-digest@yahoogroups.com
DostlukGirdabi-fullfeatured@yahoogroups.com

<*> To unsubscribe from this group, send an email to:
DostlukGirdabi-unsubscribe@yahoogroups.com

<*> Your use of Yahoo! Groups is subject to:
http://docs.yahoo.com/info/terms/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder